Yapılan araştırma bağırsak mikroflorası (bağırsaklarda yaşayan yararlı bakteriler ve organizmaların yaşamalanı)  ile sinir hücrelerinin gelişimi arasında bir ilişki ortaya koyuyor. Bağırsak mikroflorası, sindirim için gerekli yararlı bakterilerı taşıyor. Özellikle antibiyotik kullanımı sonrasında, yararlı bakteriler azalıyor ve vücutta çeşitli yan etkiler baş gösteriyor. Bağırsak mikroflorası ile beyin arasında bir ilişki olduğunu savunan bir grup bilim insanı, farelerde yaptıkları deneylerde bu görüşlerini test ettiler.

Araştırmacılar, antibiyotik verilerek bağırsak mikroflorası neredeyse tamamen bakterilerden arındırılan farelerin, öğrenme ve hafıza ile ilgili yapılan davranış deneylerinde düşük performans sergilediklerini gözlemlediler.

Hafıza ve öğrenme konusundaki problemler beynin hipokampus adı verilen bölmesi ile ilgili olabilir. Normal şartlarda beynin bu bölgesinde yaşamın ileriki evrelerinde de yeni sinir hücreleri ortaya çıkıyor. Bu da beynin öğrenme faaliyetini geliştirmesi için önem taşıyor.

Antibiyotik verilen farelerin öğrenme testlerindeki zayıflıklarının bir kökeni hipokampustaki hücre yenilenmesinin bozulması olabilir. Tam da bu noktada farelerin beyinlerini inceleyen araştırmacılar yeni sinir hücrelerinin ortaya çıkışında bir azalma gözlemliyor. Peki nasıl oluyor da bağırsakta olan biten antibiyotik savaşları beyinde yeni sinir hücrelerinin ortaya çıkışını etkiliyor? Beyinle bağırsağın bağlantısını ne sağlıyor? Bu noktada akla vücut sıvıları, doğal olarak kan dolaşımı geliyor.

Bu izi süren araştırmacılar vücuttaki  beyaz kan hücrelerinin sayısında da önemli oranda bir düşüş gözlemliyor. Bu durum acaba bağırsak ile beyin arasında kan hücreleri aracılığıyla bir iletişim mi var sorusunu getiriyor. Bu konuyu da sadece farelerin beyaz kan hücrelerini azaltarak inceleyen araştırmacılar, antibiyotik verilmeksizin, yani bağırsak mikroflorası değişmeksizin, beyinde hücre yenilenmesinin durduğunu gözlemliyor. Buna karşın antibiyotik kullanan farelere beyaz kan hücresi takviyesi yapıldığında da beynin eski işlevine döndüğünü gözlemliyor.

Neyse ki prebiyotik kullanımıyla beynin eski işlevlerine geri döndüğünü gözlemleyen araştırmacıların elde ettiği sonuçlar beyin ve bağırsak arasındaki ilişkiyi anlamamız konusunda önemli bilgiler sunuyor. Elbette burada saydıklarımız antibiyotik karşıtı bir lobi yaratmak şeklinde algılanmamalı. Bu araştırmalar, antibiyotik tüketiminin yarattığı yan etkileri öğrenmemiz konusunda yardımcı olup, bu yan etkilerin önlenmesi ve antibiyotik kullanımının nasıl daha etkili hale geleceğini anlamamıza katkı sağlayabilir.

İlgili makale: Möhle, Mattei, and Heimesaat et al. Ly6Chi Monocytes Provide a Link between Antibiotic-Induced Changes in Gut Microbiota and Adult Hippocampal Neurogenesis. Cell Reports, 2016 DOI:10.1016/j.celrep.2016.04.074

Kapak resmi: Benjamin Arthur