“Çözüm Süreci”nin Akil Adamları olarak tanındınız. Toplum sizi bu isimle, bu ünle tanıdı, addetti. Sizi dinledi, size kulak astı, sizden bir şey umdu, bir beklentiye girdi.
İzninizle size bir şeyler sormak isterim. Her biriniz iyi kötü “akil adam” görevini yerine getirmeye çalıştınız ama “akil adam” misyonunu sonuna kadar yerine getirecek misiniz?
Açık söyleyelim, 7 Haziran 2015 Genel Seçim arifesine kadar fena çalışmadınız ama ondan sonra sanki bulutlar arkasında kalan güneşe benzediniz. Neden çıkıp bir şeyler söylemiyorsunuz? Sanki üstünüze kabus çökmüş. Sanki dilinize bir ağırlık çökmüş. Neden ama?.. “Akil adam” misyonunuz yok mu? Yoksa siz bu misyonu yok mu sayacaksınız? Bundan sonra “Akil Adamlar” olarak ne yapacaksınız?
Sizi niçin ortaya sürdüler? Sizden “Çözüm Süreci” için destek istemediler mi? Siz, sizden istenen desteği vermediniz mi? Elinizden geleni yapmadınız mı? Zaman harcamadınız mı? Emek sarf etmediniz mi?
Unutmayın ki size görev veren, sizi bir işe koştururken size karşı bir sorumluluk da taşıyordur.
Keza sizin kendinize (emeğinize ve saygınlığınıza) karşı bir sorumluluğunuz olduğunu da unutmayın.
Kabul edelim ki fena bir şeyler yapmadınız; ama bir göreviniz ve sorumluluğunuz daha var, bunu da yerine getirmelisiniz, yoksa “akil adam” misyonunu tam olarak yerine getirmiş olmazsınız.
Neden çıkıp demiyorsunuz; Ey Recep Tayyip Erdoğan, Ey AKP (ey devlet, ey hükümet), bizi neden ortaya sürdünüz? Hep beraber bir görev yerine getirmeyecek miydik? “Çözüm Süreci” diye önümüze sürdüğünüz projeyi toplumun her kesimine anlatıp uygulanabilir hale getirmeye çalışmadık mı? Biz elimizden geleni yapmadık mı? Toplum “Çözüm Süreci”ne ve BARIŞA bu kadar olumlu-sıcak bakmaya başlamışken, NEDEN bu projeden vazgeçtiniz ve önünüzü başka tarafa-kıbleye çevirdiniz? Neden tavır değiştiriyorsunuz?Toplumu çatışmasızlık sürecinden çatışmalı-kanlı bir sürece itiyorsunuz?
Savaşı mı özlediniz?
Kanı mı özlediniz?
Neden çıkıp demiyorsunuz; Ey Recep Tayyip Erdoğan, Ey AKP (ey devlet, ey hükümet), dün bizi çağırıp gelin “Çözüm Süreci”ne destek verin, zaman ayırın dediniz, peki bugün neden bizi çağırıp niyetinizle ilgili-konu hakkında- fikrimizi sormuyorsunuz? Demek ki bizi kullandınız. Demek ki bizi kötü bir tiyatronun bir parçası haline getirdiniz. Ama biz bunu kabul etmiyoruz, zira biz dün halka ne dedikse bugün de onu söyleyeceğiz. Biz dün halka yalan söylemedik, bugün de söylemeyeceğiz. Sizin bugün ki kanlı projenize karşıyız. Çatışma değil, çatışmasızlık istiyoruz. Savaş değil, barış istiyoruz.(Evrensel)