Sevgili dostlar,
Adnan Oktar davası, bugün Silivri’de başlıyor. 44 gün boyunca muhtemelen son dönemin en ilginç duruşmalarını izleyeceğiz. 171’i tutuklu, 226 şüpheli yargılanacak. Sanıklar hakkında, cinsel saldırıdan askeri casusluğa, tehditten şantaja kadar çeşit çeşit suçlama var. Yaklaşık 4 bin sayfalık iddianamede, suç örgütü lideri sayılan Adnan Oktar için 24 ayrı suçtan 870 yıl hapis cezası isteniyor.
“Adnan Hoca” diye bilinen Oktar, hapishanelerin dolup taştığı dönemde, iktidara övgü düzenler arasındaydı. 6 yıl önceki bir videosunda, Erdoğan’a kediciklerin hayır dualarını iletmiş, “Ölümüne yanındayız. Senin kılına dokunanın başına gökkubbeyi geçiririz” demişti. Sonunda Erdoğan, Oktar’ın kılına dokundu; gökkubbe de yerinde kaldı.
Adnan Hoca, yalnız değil. Cezaevleri, bir dönem Erdoğan’ın iktidarına payandalık yapmış, ona söz söyleyenlere kendini siper etmiş, sonunda Erdoğan tarafından hapse atılmış niceleriyle dolu… Kimisi kullanılıp atılmış, kimisi yanılmış, kimisi kandırılmış isimler… Ortak özellikleri bir dönem ihya, sonradan mağdur edilmiş olmaları…Hepsinin gözden düşme nedeni ayrı…
Bir de henüz cezaevinde olmayıp sırasını bekleyenler var:
Bir dönem “ölümüne” Erdoğan’ın yanında, partisinde, kabinesinde olanlar… Onun bir “dünya lideri” olarak pazarlanmasına katkıda bulunanlar… Ona söz söyleyenlerin hapsedilmesine gözyumanlar… Yıllarca olup bitene sustuktan, hatta önayak olduktan sonra, şimdi hatalarını fark edip birden muhalif olanlar… Onların da Adnan Oktar’ın akıbetinden öğreneceği çok şey var. O yüzden cesaretle ortaya çıkmak yerine Erdoğan’ı karşılarına almadan, ürkek açıklamalarla kendilerine yol açmaya çalışıyorlar.
Önümüzdeki aydan itibaren Erdoğan’ın onları tehdit kampanyası başlayacak. Oktar’ın duruşmaları da tehditlerin boş olmadığını kanıtlayacak. O cenahta sular bir hayli ısınacak. Tehlikeyi baştan görüp uyaranlar ise, öngörülü olmanın ve haklı çıkmanın verdiği keyfiyle, kopan gümbürtüyü seyre dalacak.