2 Nisan Dünya Otizm Farkındalık Günü Birleşmiş Milletler tarafından otizmli bireylerin sorunlarına çözüm bulmak amacıyla ilan edilmiştir… Otizm nedir? Otizmin belirtileri nelerdir?
Otizm ile ilgili farkındalık oluşturmak ve otizmli bireylerin sorunlarına çözüm bulmak amacıyla, 2 Nisan, Birleşmiş Milletler tarafından “Dünya Otizm Farkındalık Günü” olarak ilan edilmiştir. Peki Otizm nedir?Otizmin belirtileri nelerdir? Otizmin tedavisi var mı?
Otizm ile ilgili farkındalık oluşturmak ve otistik bireylerin sorunlarına çözüm bulmak amacıyla, 2 Nisan, Birleşmiş Milletler tarafından “Dünya Otizm Farkındalık Günü” olarak ilan edilmiştir. Bu çerçevede Nisan ayı boyunca tüm dünyada otizmle ilgili yapılan etkinlikler yoluyla, otizmli bireylerin toplumla bütünleşmelerini sağlamaya yönelik çalışmalar yapılmaktadır.
Otizmle ilgili yapılan birçok çalışma sonucuna göre; otizmli bireylerin gelişiminde en önemli unsur, almış oldukları eğitimdir. Özel Eğitim ve Rehberlik Hizmetleri Genel Müdürlüğü olarak, ülkemizde Rehberlik ve Araştırma Merkezleri’nde çalışan uzman ekipleri ile otizmli bireylerin tanılanması ve kendilerine en uygun eğitim ortamlarına yönlendirilmesi amacıyla hizmet etmektedir. Eğitimlerini özel eğitim okul ve kurumunda, ayrıca örgün eğitim okullarında açılan özel eğitim sınıflarında ve yine örgün eğitim kurumlarında kaynaştırma yoluyla eğitim kapsamında akranlarıyla birlikte sürdürebilmektedirler.
OTİZM NEDİR?
Otizm, üç yaşından önce başlayan ve ömür boyu süren, sosyal etkileşime ve iletişime zarar veren, sınırlı ve tekrarlanan davranışlara yol açan beynin gelişimini engelleyen bir rahatsızlıktır. Bu belirtiler otizmi, Asperger sendromu gibi daha hafif seyreden otistik spektrum bozukluğundan (OSB) ayırır. Otizm kalıtımsal kökenlidir ancak kalıtsallığı oldukça karmaşıktır ve OSB’nin kökeninin çoklu gen etkileşimlerinden mi yoksa ender görülen mutasyonlardan mı kaynaklandığı çok açık değildir. Nadir vakalarda, doğum sakatlıklarına neden olan etmenlerle yakından bağlantılıdır. Diğer görüşlere göre ise çocuklukta yapılan aşılar gibi nedenler tartışmalıdır ve aşı kökenli varsayımların ikna edici bilimsel kanıtları yoktur. Yakın dönem araştırmaları otizmin prevalansını 1.000 kişiye bir ya da iki vaka olarak tahmin eder, aynı araştırmalardaki tahminlere göre OSB yaklaşık 1.000 kişide altı vakadır ve erkeklerde rastlanma oranı kadınlara göre 4,3 kat daha fazladır. Otizm vakalarının sayısı 1980’lerden beri oldukça fazla oranda artmıştır. Bunun nedeni kısmen tanı koyma yöntemlerindeki değişikliklerdir; gerçek prevalansın artıp artmadığı anlaşılamamıştır.
OTİZM BELİRTİLERİ NELERDİR?
Başkalarıyla göz teması kurmuyorsa,
İsmini söylediğinizde bakmıyorsa,
Söyleneni işitmiyor gibi davranıyorsa,
Parmağıyla ile istediği şeyi göstermiyorsa,
Oyuncaklarla oynamayı bilmiyorsa,
Akranlarının oynadığı oyunlara ilgi göstermiyorsa,
Bazı sözleri tekrar tekrar ve ilişkisiz ortamlarda söylüyorsa,
Konuşmada akranlarının gerisinde kalmışsa,
Sallanmak, çırpınmak gibi garip hareketleri varsa, aşırı hareketli, hep kendi bildiğince davranıyorsa,
Gözleri bir şeye takılıp kalıyorsa,
Bazı eşyaları döndürmek, sıraya dizmek gibi sıra dışı hareketler yapıyorsa,
Günlük yaşamındaki düzen değişikliklerine aşırı tepki veriyorsa,
otizm açısından değerlendirme yapmak gerekir.
OTİZMİN TEDAVİSİ
Otizm hastalığına henüz neyin sebep olduğu kesin ve net anlamda ortaya konulamamıştır. Aileden gelen bir hastalık olma ihtimali yapılan araştırmalarda ortaya çıkmıştır ancak yine de kesinlik belirtisi yoktur. Otizm tedavisi için herhangi bir ilaç ya da tedavi yoktur. Kullanılan ve önerilen tedavi yöntemleri ya da ilaç tedavisi ancak onun dikkatini yoğunlaştırma, iletişim kurmasına yardımcı olma ve iletişim kurmayı öğrenmesini destekler nitelikte tedavi çeşitleridir. Rehabilitasyon merkezlerinde yapılan işlemler de bunlardan ibarettir. Amaç tam anlamıyla bu merkezlerde onları topluma kazandırmak ve onların da bizler gibi normal bir birey olduğunu hissettirmektir. Zaten onlar hasta değil bizler gibi normal bireylerdir.